Tüm Kreşlere Açık Mektup - Bir Kreşten Beklentimiz








Geçtiğimiz hafta Defne'nin gittiği kreşten bir "veli bilgilendirme notu" geldi

İçinde oldukça detaylı olarak her gün ve her hafta yaptıkları rutinlerin de yer aldığı yazının devamında da velilere 2 soru sormuşlar.

Okulun kaçta açıldığı, öğrencileri nasıl karşıladıkları, her sınıfta 2 öğretmen olduğu, etkinlikler için 3 kontrol aşamalı çalıştıklarını, yemeklerden önce ve sonra ve uyku aşamalarını detaylı şekilde anlatmışlar. Ve aşağıdaki listeyi de yine aynı yazının devamına eklemişler.
  • Pazartesi ve Perşembe günleri biberon, suluk sterilizasyon yapıyoruz. 
  • Her hafta Cuma günleri çarşaf ve nevresim yıkıyoruz.
  • Pazartesi ve Perşembe günleri oyuncaklarımızı sirkeli suda bekletiyoruz. 
  • Her hafta Cuma günleri peluş oyuncakları makinede yıkatıyoruz. 
  • Kış aylarında düzenli olarak gün içerisinde pekmez veriyoruz. 
  • Küçük yaş grubunda ıslak mendil ve bezlerin azalması durumunda sizleri bilgilendiriyoruz. 
  • Günlük raporlarınızı düzenli olarak sizlere yazıp iletmeye gayret gösteriyoruz. 
Kreşle yaptığımız ilk görüşmede "çok şükür" diye içimden geçirdiğimi hatırlıyorum.
Bunlar bizim kreşimiz için sıradan ve olması gereken uygulamalar. 
Bunu paylaşma nedenim de eğer bundan daha azına razı geldiyseniz gelmeyin.
Alın bu listeyi çıktı olarak bebekleriniz için bunun daha azını kabul edemeyeceğinizi söyleyin görüşmelerde.
Bu listede olmayan başka bir sürü tatlı detay da var.



Mesela yaz sebzelerinin taze taze güvenilir ilk üreticilerden alınıp son derece özenli ve temiz koşullarda kışa hazırlandığını, içeride çocuklara yedirilen her şeyin kreşin içinde tertemiz bir mutfakta üretildiği, yemekleri yapan teyzenin çocukları ne kadar sevdiğini, şeker yerine bal ya da pekmez kullandıklarını, bahçelerinde yaşayan bıldırcınlardan topladıkları yumurtaları haftada bir çocuklara yedirdiklerini bazen denk geldiğinizde elinizde taze bıldırcın yumurtlarıyla eve gittiğinizi, damacana sularını sevgili okul müdiremiz sağlıksız bulduğu için suyun okulda arıtıldığını, çocuklar arasında eşitlik ilkesi nedeniyle öğle uykusu çarşaflarının okul tarafından temin edildiğinin her hafta mutlaka yıkandığını söylesem...



Barış içinde, eşitlik ilkelerini baz alarak, farklı öğrenme stillerine sahip çocukların her birine dokunabilmek için waldorf, montessori, regio emillia gibi farklı eğitim yaklaşımlarından esinlenen özgün etkinlikler hazırlamaları, çocukların sadece bilgiyle değil, yemek yerken, kendi kendine uyurken, oynarken öğrenmesini teşvik etmelerini keyifle seyrediyorum. Gözüm arkada kalmıyor. Eğer kendi beklentilerimizi karşılayacak bir yer bulabileceğimize dair inancımı kaybetmiş olsaydık biz de çok daha azına razı gelecektik.

Sonra bunun üzerine düşünürken sorularına genel bir yanıt vermeye karar verdik. Yani bizim kreşten değil de genel olarak bir eğitim yılından ve hatta bir bebeğin bir birey olarak gelişmesinden sorumlu tüm kişilerden, anne baba olarak beklentilerimizi yazdık.


İşte kreşe olan yanıtımızın tamamı,

"TR şartlarında düşününce insanın çok da büyük beklentilere girmemesi gerekiyor ama biz, bir ebeveyn olarak, inatla beklentiye gireceğiz.



Temel İhtiyaçları karşılanıyor mu? Beslenme, Uyku, Tuvalet, Temizlik ve Güvenlik ihtiyaçlarını doğru karşılamanızı bekliyorum. Tercih yapabileceği konularda güvenli ortamı sağlayarak özgür bırakıp seçimlerine saygı da göstererek bir yandan da neyin olmasını gerektiğini aktarabiliyor muyuz çocuklarımıza?


Güvenlik önlemleri alıyor musunuz? Dolaplarınız ve düşebilecek her türlü raf, kitaplık, ayakkabılık ve benzeri eşyalarınızı duvarlara sabitlediniz mi? Lavabolarınızı düzenli kontrol ediyor musunuz? Prizlerde çocuk güvenliği var mı? Yangın tüpünüz var mı, yangın merdivenleriniz kullanılabilir durumda mı? Acil durum çıkış planlarınız hazır mı? Yangın, deprem ve benzeri durumlar için tatbikatlar yapıyor musunuz? Bir deprem anında çocuklarımızı sağ salim güvenli toplanma alanına çıkarabilecek misiniz(Bir güvenli toplanma alanınız var mı?) Merdivenlerin başlarında ve sonlarında güvenlik kapılarınız kullanılıyor mu?



Sağlıklı besin ihtiyacını karşılayabiliyor musunuz? Günlük olarak tüketmesi gereken protein, tahıl, sebze oranlarını ve miktarlarını biliyor musunuz? Bunun için bir beslenme uzmanı ile çalışmasanız bile gurmebebek.com gibi blogları ya da 2 anne 1 mutfak gibi youtube kanallarını inceliyor musunuz(burada bilginin doğru, güncel ve güvenilir olması önemli)? O yemese bile (çünkü o an bunu istememek de hakkı) sağlıklı bir beslenme öğününde olması gereken her şeyi ona sunabilmenizi bekliyoruz.

Alt değiştirme sıklığına ve gereken hijyen kurallarına dikkat ediyor musunuz? Altı temiz bebek mutlu bebek çok doğru bir motto :) Daha iyi oyun oynuyor. Pişik olmayınca da keyfi kaçmıyor.



Kendisine özel uyuyabileceği bir alanı var mı? Ya da uykusu geldiğinde onun bu ihtiyacını karşılaması için uygun ortamı yaratıyor musunuz?  Uyku da hem beyin gelişimi için hem de psikolojik gelişimi için çok çok çok önemli. Uykusunu alan çocuk mutlu çocuk :)






Kişisel hijyene önem veriyor musunuz? Özbakım becerilerini geliştirmesi için ona izin veriyor musunuz? Bu arada eğlenmesine olanak sağlıyor musunuz? Biz evde Defne'nin musluktan akan suyla oynamasına izin veriyoruz bir yandan da o bunu yaparken kulağının bir yerinde kalsın diye suyun ne kadar kıymetli olduğunu bazı çocukların bu temel ihtiyacını karşılayamadığını, susuzluğun yol açabileceği sonuçları da tatlı tatlı onu korkutmadan bir masal gibi anlatmaya çalışıyorum. Sadece kendi hakkını gözeterek değil diğer insanları da düşünerek büyüsün istiyoruz.

18 aylık bir bebek için onun ihtiyaçlarını anlamanız, onu gerçekten tanımaya çalışmanız ebeveyn olarak bizim için çok önemli. Çocuğumuzun ingilizce bilmesinin, kağıt kesebilmesinin, etkinliklerin hiçbir önemi yok şu noktada. Doktor olmuş ama hastaya saygısı olmayan, avukat olmuş ama kendi müvekkilinden bilgi saklayan güvenilir olmayan insanlarla dolu şu anda bu dünya.







Önce temel insan hakları sonra çocuk hakları konusunu ne kadar içselleştirdiniz, bu çocuklar bizim sorumluluğumuzdan çıkıp sizin sorumluluğunuza emanetken, sizin onlarla olan iletişiminizde ve onların birbirleriyle olan iletişiminde bizce en önemli konuşulması gereken konu bu.



Diğerlerinin Yaşam Haklarına Saygılı bir birey olsun istiyoruz

Dolayısıyla eğitim kaynaklarınızın bu içerikte olmasını, eğitiminden sorumlu kişilerin hayvanların nasıl sevilmesi gerektiğini bilen, hayvana ve doğaya saygılı bireyler olarak onlara doğru örnekler teşkil etmesini istiyoruz.

Bir de oyun oynamasını, kitap okumasını, şarkı söylemesini, dans etmesini, çamurda yuvarlanmasını, hayvanları sevmesini, çok ama çok gülmesini istiyoruz.




Düşebilir, kavga edebilir, ufak yaralanmalar yaşayabilir bu yaralar geçer, fakat haklıyken, hakkı yenirse ya da adil yaklaşım görmezse güvendiklerinden, bedeni değil ruhu yara alır. İşte biz bunu hiç istemiyoruz. Biz büyürken şu an zorbalık diye adlandırılan şeylerin hepsi normdu çevremizde. Biz ebeveynler olarak zorbalığı asla kabul etmiyoruz. Ne kendi çocuğumuza yapılmasını ne de çocuğumuzun bunu başkasına yapmasına izin vermiyoruz. Dolayısıyla lütfen siz de hiçbir çocuğunuza izin vermeyin.
Biz sizin çocuğumuzun ruhuna bizimle birlikte iyi gelmenizi istiyoruz.




Bizim gücümüz sadece kendi çocuğumuzu geliştirmeye yetiyor. Biz sizden çocuğumuzun bu bakış açısıyla yetişen insanlarla büyümesine yardımcı olmanızı istiyoruz. Ki bu sayede bilelim ki sizin evinizden geçen çocuklar 50 kişi mi, 100 kişi mi, bir araya geldiğinde ortak bir dille "daha iyi bir dünya nasıl mümkün olur?" konusunu konuşabilecek iyi ahlaklı yetişkinler olsunlar.

Gereken noktalarda bizi de doğru yönlendirmenizi yanlış bildiklerimizin doğrusunu göstermenizi de bekliyoruz çünkü, bu konuda eğitim almış donanımlı ve bize göre bu işi profesyonel olarak yapan sizlersiniz.

Bir de çocukları sevin istiyoruz. Bizler onları size emanet edip işlerimize gittiğimizde sizden de ihtiyaçları olan huzurlu ortamı ve sevgiyi ve ilgiyi görebilsinler istiyoruz.




Çok mu şey istiyoruz? :)"








Popüler Yayınlar