Aradığınız Neydi?

19 Haziran 2019

3 Yaşa "Kardeşin Olacak" Haberi Nasıl Verilir


2 ay önce bizi oldukça şaşırtan, biraz korkutan, sonra sevindiren ve zamanla fikrine alıştığımız tamamen sürpriz yumurta olan minik bir kalp atışı ile tanıştık.

O minik kalp atışı büyüdü 10. Haftasına geldi doktor her şey yolunda geliyor galiba bu adım adım dedi. Biz de biraz ona güvendik, biraz da Defne’de hiç sorun yaşamamış olmanın verdiği duyguya güvendik galiba. Önce ailemizin büyükleriyle paylaştık. Sonra yakın arkadaşlara ve iş yerlerimize yavaş yavaş dillendirmeye başladık. Sonrasında da son kontrolde her şey yolunda gidince Defne de herkesten önce bizden duysun diye Defne’ye de söyledik. Söylerken de ya bir şey ters giderse hissi vardı ama onu o zaman düşünürüz diyip o hissin üstünden bir güzel atladık.

Bazen bu tarz hislerin üzerinden atlamamak gerekiyor sanırım.

Çok komikti Defne’nin odasına gidip Defne baban ve ben seninle bir şey konuşmak istiyoruz dedik. Sanki Yönetici Raporu sunacağız. Eller önümüzde bağlı bekliyoruz Defne gelsin de konuşalım diye O da fırsat bu fırsat hazır bu ikisi de odamda dur ben bunlarla biraz oynayayım mı dedi, bizi mi trolledi emin değilim ama fırıl fırıl dönüyor odanın içinde J

<< Şuradaki puzzle'ı ver. Sen, bu puzzle'ı yaptık bunu kaldır. Şuradaki bebeklerle de biraz oynayalım>>

<<Kızım bir dakika…
Ama bir şey konuşacaktı…
Defne otursana>> falan diyoruz ama yok en sonunda sordum

<<Defne senle ne konuşacağımızı biliyor musun?>>
Hani istiyorum ki merak etsin, hayır desin, ne konuşacaksınız falan desin… O ne dese beğenirsin,
<<EVET!>> sessizlik

<<Anne şuradaki bebeği ver alamıyorum>>

Bir o dolabın için bir öbür rafın berisi oyuncakların biri geliyor biri gidiyor önümüze…

En son neyse ki Emre gel kızım azıcık burada otur da bebeklerine bakalım senle falan diyip dizine oturttu Defne’yi. Sonra işte pedagog olan arkadaşımızdan aldığımız yönlendirme ile ezberlemiş gibi başladık konuşmaya.

 “Defne bak annenle ben birbirimizi çok sevdik sonra evlendik. Sonra birbirimizi çok sevdiğimiz için bir aile olduk ve ailemize Stark katıldı. Birbirimizi daha da çok sevdik ve bir çocuğumuz olmasını istedik ve sen Dünya’ya geldin. Şimdi de birbirimizi çok seviyoruz ve ailemiz daha da kalabalık olsun istiyoruz, işte bu yüzden bir bebeğimiz daha olacak…”

Defne’nin cevap yine kısa ve netti “NEDEN?” ve sessizlik ve Defne kalktı başka oyuncaklar almaya gitti.

Burada ki durumumuzu anlatacak çok güzel bir argo tabir var ama onu burada kullanmak istemiyorum ve KALAKALDIK diyorum. 

O an için başımıza gelen tam olarak buydu. KA-LA-KAL-MAK

Çocuklar insanı yerine çiviyle çakıveriyor beklenmedik cümleler, sorular, bakışlar, tepkiler… Hiç beklemediğiniz anda o asla cevap vermek istemeyeceğiniz soruyla yüz göz oluyorsunuz işte.

“E dedik ya çocuğum birbirimizi seviyoruz, daha kalabalık bir aile olmak istiyoruz diye” denmiyor tabii ki 3,5 yaşa öyle. Diyemedik biz de. 

Tekrar sil baştan anlamaya çalışıyoruz o da sanki 3 saat anlatmışız da sıkılmış gibi 3 dakikalık oturup bizi dinlemesinin acısını çıkartırcasına oyuncaklarına geri dönüyor. Ben de o an dedim işte “ Birtanem şu an konuşmak istemiyor olabilirsin, baban da ben de sen ne zaman konuşmak istersen buradayız. Soruların olduğunda sorabilirsin.” Sonra kalktık çıktık odadan tırs tırs.

Sonra aynı akşam kucağıma gelmek istedi bir tek ozaman ona “Biliyor musun şu an göbeğimde kardeşin” bir anlık bir ifade geçti yüzünden şaşkınlık mı desem, dehşete kapılmışlık mı pek emin değilim J

2 GÜN! Tam 2 Gün bu konuda evde çıt çıkmadı. 2 Günün sonunda ilk önce evde olan babaannesine büyük bir şenlikle haberi vermiş “Biliyor musunuuuzz? Benim annemin karnında kardeşim annemin memelerinden süt içip büyüyecek”

Neeeyy??? Memeden süt içmeye dair bir bilgi vermedik ki biz! WTF? O da nerden çıktı şimdi?
Neyse! En azından bir kabullenme başlamış dedik. Sonra akşam bizim yanımızda da konuyu açtığında dile getirdik. “Öhöm yok tatlım şimdi daha memeden süt içmiyor. Şimdi anne karnında benim yediklerimle besleniyor. O ikinci aşama. Önce dünyaya gelmesi gerek.”

Sonra baya birkaç gün lay lay lom!

Şimdi kardeşim karnında di mi? Ne zaman çıkacak? Biliyor musunuz annemin karnında benim kardeşim büyüyor… Gibi diyalogların ardı arkası kesilmedi tabii ki.

En bombası Defne ile sohbet açmak için klasik sence kız mı olacak erkek mi diye sorduğumda verdiği yanıt bizi yerlere yatırdı;

“Bence kız olacak.” 
“Ama erkek de olabilir” 
“Nasıl yani erkek olunca babamın karnında mı büyüyecek kardeşim” “J ah neredeeeee?”

Sonrası biraz daha zordu çünkü yaklaşık bu muhabbetten 5 gün sonra olan kontrolde bebeğin kalbinin durduğunu öğrendik…

Bize de çok büyük ders oldu tabii ki… Her şey yolunda gitse bile hep bir ihtimal olduğunu acı bir şekilde öğrendik.

04 Haziran 2019

Bu Fotoğrafın Hikayesi Başka!


Bu bayram Emre Defne Stark ve Ben, bundan 4 sene önce çektiğimiz Defne'yi beklerken serisinin bir yenisini çekmeye başlayacaktık.

4×4 lük bir süpriz yumurta olan Baby E, bizi hem hazırlıksız yakalamış, hem şoka sokmuş, hem kararsız bırakmış, hem sevindirmiş, sonra heyecanlandırmış, kendini bekletmeye başlamıştı...

Bayramda 12 hafta bitmiş, daha güvenli bir döneme girmiş olacaktik. Bu sayede de iste boyu şeftali falan civarına da gelmişken çocuklarla fotoğraflar çekip geri kalan 2 trimester için heyecanımızı sizinle de paylaşacaktık...

10. hafta kontrolünde her şey yolunda görününce, evin büyükleri ile de paylaşınca Defne de artık başkasından değil bizden duysun diye Defne'ye bile söylemiştik...

Evet hep di'li geçmiş zaman...

Hayat hep planlar ve yaşadıklarımız arasındaki tutarsizliklardan ibaret çünkü...

2. bebeği beklemenin getirdiği rahatlıktan mı, yoksa hakikaten günlük kosturmacalarin gündemimi yeterince meşgul etmesinden mi bilmiyorum. O ufak ağrılar nasılsa normaldir diye dusunmelerim, minik kanamayı "nasılsa durdu önemli bir şey değildir" demelerim umursamazliktan mi bilmiyorum ama iste ne olduysa oldu...

Umursasam da zaten karnimda büyüyen o minik can gelmeye de gitmeye de karar verdi mi sadece bakakalıyormuşsunuz zaten... En azından doktor böyle söyledi... Anne ya da babadan kaynaklanmayan...

Bir de ne dedi "yine de sukredin üreme organlarınız çalışıyor"... Otomatik cevap olarak Emre yle bir ağızdan " Şey biz onu biliyorduk bu ikinci bebegimizdi zaten!"

Sonradan geldi aklıma ilk cocuktan sonra sanki bozulamıyor o organlar...

Ilk şoku atlattıktan sonra da çok eğlenceli değildi durum... Kendime kızdım, hem de cok... Nasıl bu kadar tedbirsiz davranıp Defne'ye söylemiştik ki? Bir bekleseydim ya 12. haftayı... Işte 2. çocuk rahatlığı. Defne'yi beklerken bazi cok yakinlar haric kimseye söylememiştik 12 mi 16 hafta mi ne öyle duyurmuştuk.

Bu sefer öyle olmadı iste...

Söylemiş bulunduk Defne'ye...

Bunu da deneyimlememiz gerekiyormuş...

Bir tarafım şükrediyor her şeyin daha kötü senaryolarla sonlanmadigina bir tarafım da boşluk ve yarim kalmışlık ve hayal kırıklığı hissi...

Yaşamın üstünde hiçbir kontrolümüz yok...

Bu da hayatımızın içinde iste... Daha yaşadığını anlayamadan bir kalp atışı sesiyle varlığından emin olduğunuz can yine kalp duymayinca yokluğuna ikna oluyorsunuz... Sonra yarim saatte "ufak bir operasyon" la bedeninizden alıyorlar...

Sonra onun varlığını öğrendiğinizde onu hayatta tutmak istemediğiniz düşüncesi aklınızdan geçti diye kalan kekremsi suçluluk duygusuyla kaldığınız yerden iyileşmeye çalışıyorsunuz...

Yazmak da iyileşmenin bir parçası...
Bu bayram biz bir yandan da bu iyileşme çabasıyla kaldığımız yerden devam ediyoruz yolda olmaya, anda kalmaya...
Hayatın verdiklerine şükredip kalanların sağlığı ile avunuyoruz...

Dileriz sizin için de sevdiklerinizle ve sağlıkla geçirdiğiniz bir bayram olur...