Aradığınız Neydi?

28 Aralık 2017

Hayal Panosu (Vision Board) Nasıl Yapılır




Kendi kendime bu sene bir Vision Board yapmaya kesin karar vermiştim. 

Sonra insanlar neler yapmış diye internette araştırırken
 
"Ne biçim panolar yapmışlar?"  
"Panonun kendisi zaten hayaller kadar tatmin etmiştir herhalde"
diyerek iç sesimle hayret edip hayranlıkla bakarken dedim ki hem kendim yapayım hem de bloga yazayım :)


Nedir bu Vision Board - Hayal Panosu?

Bazı bloglarda bunu görsel pano olarak çevirmiş olabilirler ama aslında tam olarak adı hayal / vizyon(hedef) panosu. 


Vizyon iş dünyasında varılmak istenen nokta diye çevrilir genelde. Doğrudur da. 5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz sorusu gibi birazda.

Ama söz konusu vision board olunca biraz değişiyor. 


Vizyon Panosu: Resimler, alıntılar, vaatler ve sözcüklerden oluşan bir kolajdan çok daha fazlasıdır. Hayatınızda hedeflediğiniz şeyleri netleştirmeye, konsantre hale getirmeye odaklanmak için kullanılan güçlü bir araçtır. Vizyon panosu, olmayı istediğiniz, yapmak istediğiniz ya da sahip olmak istediğiniz her şeyi temsil eden görüntüleri yerleştirdiğiniz bir paneldir.

Mesela, "Daha iyi bir hayat istiyorum" derken tam olarak neyi istediğinizi detaylı bir şekilde yazdınız mı? Daha pahalı bir araba mı sizin için daha iyi bir hayat? Mücevherler mi? Ayakkabı dolusu bir oda mı? Ya da hayatınızın aşkıyla tanışıp hayat arkadaşı olmak mı? Yoksa ailenizle yapacağınız film geceleri mi? Çok büyük ve okuduğunuz, okuyacağınız kitaplardan oluşan bir kütüphane mi? Yoksa taş plaklardan oluşan bir koleksiyon mu? Avrupa seyahati mi? Kamp çadırlarında ve göl kenarlarında geçirdiğiniz haftasonu kaçamakları mı? Kurumsal hayat mı, devlet memurluğu mu, girişimcilik mi? Hayalinizdeki kafenin içinde kahve servisi yaparken gerçekten mutlu olacak mısınız yoksa o aslında başka birinin hayatında olunca mı gözünüze güzel göründü?

"Daha iyi bir hayat" iyi bir hedeftir ama bunun tam olarak ne ifade ettiğini bulmak için hiç ciddi ciddi oturup düşündünüz mü? Sizin için "daha iyi yaşam" nasıl görünüyor bir düşünün. Bunu benim gibi kafanızda canlandırmak zor geliyorsa işte o noktada imdadımıza Vizyon Panosu yetişiyor. 
Vizyon Panonuzu tasarlarken, tam olarak en ince ayrıntısına kadar yaşamak istediğiniz hayatın resimlerini seçmelisiniz.

Hayatınızda gerçekten neye ihtiyacınız olduğuna konsantre olun ve onu bulduğunuz görsellerle anlatın

İnsanların bir çoğu istediklerini alamıyor, çünkü aslında insanların bir çoğu gerçekten ne istediğini bilmiyor. Hatta bunun üzerine düşünmüyorlar bile.

"Zengin olsaydım keşke" diyor ama bunun için gereken riskleri göze almıyor, gereken fedakarlıkları yapmak istemiyor, ya da zengin olsa ne yapacağına dair en ufak bir fikri yok. Sadece biri onlara zenginliğin iyi bir şey olduğunu söylemiş ama mutlu olmanın anahtarı gerçekten zenginlik mi? Neden bir sürü maddi durumu iyi olan beyaz yakalı harıl harıl "Secret", "Ferrarisini satan bilge" gibi kitaplara bu kadar rağbet gösteriyor o zaman.

Mutluluk tamamen gerçek benliğimizle alakalı bir şey aslında. Bardağın dolu tarafını görebilmek hatta. Polyannacılık oynamaktan bahsetmiyorum.
Bir sürü borcumuz harcımız olabilir ama sağlığımız yerindedir.
Sağlığımız bozuktur doktora gidecek paramız vardır.
Doktora gidecek paramız yoktur ama bize eşlik edecek ve destek olacak ailemiz vardır.
Kötü bir ailemiz vardır ama aileden öte dostlarımız vardır.
Vardır işte bir şeyler mutlaka bir yerlerde. O sahip olduklarımıza odaklanmak işte bizi artıda tutan şey tam olarak.
Bunu benim gibi yıllarını melankoliye ve depresyona vermiş bir 30 yaş Oğlak burcu insanı söylüyorsa ciddiye alın derim :)

Hadi bu yıl kendimiz için biraz daha pozitif taraflara bakalım.
Haber okumayalım mesela. Şahsen ben hamileliğimden beri okumuyorum. Hiç de bir şey kaybetmedim. Ara ara açıp baktığımda en son ne yazıyorsa aynısı yazıyordu. Zaten çok uzun zamandır haberler gerçekten öğrenmek istediğimizi değil de birileri nasıl düşünmemizi istiyorsa öyle düşünmemiz için yazılıyor.

Haber okumak yerine bakış açısını sevdiğiniz bir iki twitter hesabı bulun, periscope takip edin. Soru sorduğunuz ve kendinizi size servis edilenden temizlediğiniz zaman çok başka bir kapı açılıyor önünüze. Bu çok uzun ve biraz gri bir kutu o nedenle şu anda konuma odaklanmak için bu konuyu bir ara daha detaylı yazmak üzere bırakıyorum.

Elimizdeki iyilere odaklanalım. "Bir sürü borcum var ayın ilk haftası bütün parayı borç harca yatırıyorum bir sofra kuruyorum bitiyor" demek yerine işssizlik rakamlarına bakıp neyseki aydan aya bir maaş alıyorum diyelim. Ya da iş değiştirme cesaretini gösterelim. Belki de uzun zamandır terfi almamızın sebebi artık olduğumuz yerde kalmamamız için bir sebeptir.

İşten istediğimiz bir şekilde ayrıldıysak hem kendimizle hem de işyeri ile ilgili bir SWOT analizi yapalım. Bir bakalım onların iyileri kötüleri neler, biz neyi doğru neyi yanlış yapmışız. Belki de işten atılmak bize 2018 de o hep hayalini kurduğumuz iş hayatını getirmek için olması gereken tek adımdır.

Yine bu yıl başımı vura vura öğrendim.
"Ne dilediğine dikkat et bir gün gerçek olabilir!"
"Her şer'de bir hayır, Her hayır'da bir şer vardır."
O nedenle artık gerçekten bir şey diliyorsam çok daha net mesajlar vermeye çalışıyorum. "Bir şey olsa da bir hafta işe gelmesem" değil, "sayısal lotodan bana para çıksa da şu istediğimiz İtalya tatilini keyifle yapabilsek" gibi
Sonuç olarak ben 2018 için hayallerimi böyle görselleştirdim.

edde's 2018 Hayal Panosu

Zaman vermek zorunda değilsiniz. Sınırınız yok. Sadece ne istediğinizi hayal edin. 

Sonra bununla ilgili görsel araştırmaya başlayın.

Ben bu panoyu hazırlarken çok uzun süredir düşünüp bir türlü fırsat bulamadığım ya da ertelediğim şeyleri düşündüm ve daha ne bekliyorsun zaman hızla geçiyor sen bunları 2018'e sığdırırsın. Hadi Koçum kim tutar seni" diye naralar atarak, öyle bir mottoyla hazırladım işte :)

Siz de sorun kendinize 

"Önümüzdeki 1 senenin sonunda hangi fotoğrafları görmek istiyorum hayatımda?"

Ve liste yapmaya başlayın



Hayaller:


  • Web Site 100k okunmak,

  • Mutlu bir çalışma ortamı sağlamak
  • Defne ve Stark'a Kostüm Dikmek
  • Daha iyi bir fotoğrafçı olmak
  • Finansal Bolluk
  • Floransa
  • GAP turu 
  • Daha fit bir ben
  • Daha mutlu patililer



Bir de tabi sadece hayal etmekle kalmamak lazım. Hayallerinize ulaşmak için hedeflerinizi de yazın planınız belli olsun.

Mesela Finansal Bolluk için ben bir süredir aile bütçesi yapıyordum. 

Oturdum bir excel tablo hazırladım. Basitçe bir deftere de yazabilirsiniz.

Excel'de formül kurduğunuzda çok daha kolay oluyor ama hesap yapması. Bir de tabii orada copy paste yapabiliyorsunuz :)


Bu excel tablosuna eve ne kadar nakit geliyor nerelere harcama yapıyoruz.
Normalde sabit giderlerden sonra ne kadar para kalması lazım, ne kadar kalıyor, hepsi çıkıyor ortaya. Böylece en azından nerelerden kısacağınızı bulabiliyorsunuz. Ve daha da önemlisi geleceği görebiliyorsunuz.

Böylece o istediğiniz tatile hangi ay çıkabileceğinizi ya da yazın tatile çıkmak için hangi kalemleri azaltmanız gerektiğini ya da o krediyi çekerseniz ya da çekmezseniz ne olacağını da net olarak görebilirsiniz.

Daha mutlu patililer demişim bu hayalimin Nirvanası Işkın Moğol Alçı ama dolaylı yoldan o kadar patiliye ebeveynlik yapmak için bir de bahçemizin olması gerektiğini de not düşüyorum aslında :) 

İlk etap hedefimse Stark'a mama alırken bir pakette arabanın bagajına koymak böylece bir daha hiç keşke yanımızda mama olsaydı demeyeceğiz. Bir yerden başlamak lazım.

Daha iyi bir fotoğrafçı olmak için Youtube'da canon eğitimi veren kanallar, basit photoshop teknikleri eğitimi bulmayı hedefledim. 

Benim Vizyon Panomun hikayesi böyle 2018 için

Daha sonra bir tane de hayatım için yapacağım.


Kazık kadar insanlar olduk, anne baba olduk ne işimiz var hayal panosuyla demeyin sakın. Asıl şimdi hayatın nasıl geçtiğini anlamıyoruz.

Hayatı ıskalama lüksümüzün olmadığı zamanlarda bir ucundan yakalayabiliriz belki ne dersiniz? 

Sevgiler,







23 Aralık 2017

Düşünülmüş ve Özel Hissettirecek Hediye Önerileri




Motivasyonum tamamen "anne olmadan önceki Duygu gibi düşün, anne olmadan önceki Duygu gibi düşün" sözleriydi. 

Böylece şu aşağıda gördüğünüz hem kadına hem erkeğe hitap edebilecek muhteşem 10 tane hediye fikri listesini hazırlayabildim.


Hem de hepsi online. Hiç oraya git buraya gel yapmanıza gerek yok sadece elinizi çabuk tutun yılbaşına yetişsin siparişleriniz.



Yani eğer yeni yılda hala ne hediye alsam diye düşünüyorsanız 

Doğumgünlerinde hediye bulmakta zorlanıyorsanız

Hediye seçimi konusunda kafanızda çılgın sorular dönüp duruyorsa

Bu listeye mutlaka bakın :)



MİYA PLANNER

Özellikle son bir kaç senede aldığım sorumluluklar ve yoğun iş hayatını yönetmek için her şeyi not almaya başladım. 

Telefonlardaki faydalı uygulamalar tabii ki hayat kurtarıyor ama eğer hediye alacağınız kişi de benim gibi klasik yöntemler kağıt ve kalem seviyorsa bu plannerlar tam bize hitap ediyor. 

Miya Planner da henüz kendime bu güzelliği yapmasam da şu an kullandığım defterleri bitirdiğimde kendime alacağım ilk hediye olacak.

Instagram fotoğraflarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.









KALEMLİK

Yazı yazmayı seven birine hediye alıyorsanız eğer muhtemelen kırtasiye malzemelerini de çok seviyordur :) Bu sitede de bir sürü çeşit ajanda ve planlayıcı, defterler, kalemler ve bir sürü kırtasiye malzemeleri var ama ben asıl bu fotoğraftakilere bayıldım.







TİNİMİNİ EV

İnstagramda yeni keşfettiğim kişiye özel tasarım ürünler yapan sayfa beni bu matruşkalarıyla resmen tavladı, fikir almak için bir sayfalarına göz atabilirsiniz.

Kitap kılıfları, yastıklar, defterler...




atolyebbm (@tiniminiev)'in paylaştığı bir gönderi ()





PİNİN DEFTERİ

İllustrasyonlarını çok beğendiğim bir sayfa Pinindefteri instagramda. 

Kişiye özel tasarımları gerçekten çok hoş gözüküyor. 



Pi'nin Defteri (@pinindefteri)'in paylaştığı bir gönderi ()







BİKUTUMUTLULUK



Üyelik sistemi ile çalışan bir site. Her ay kendi konseptlerine uygun bir kutu hazırlayıp adrese teslim ediyorlar. 

Hediyeyi yılbaşı ile sınırlandırmaya gerek yok her aya bir hediye gitsin derseniz 3-6-9 aylık gibi üyelikleri var. 


ATÖLYE BALKABAĞI

Mühürlere ba-yıl-dım. Geçen seneden beri kitaplarım için bir damga yaptırmak istiyorum. Hatta bir arkadaşıma da bununla ilgili söz vermiş bulundum kendime yaptırırken ona da yaptıracağım diye ama maalesef becerip hala bir tane damga alamadım. 

Bu mühürleri görünce resmen eridim nasıl güzel duruyorlar değil mi?

Kitap kurdu olmasa bile kişi bence bu kadar şık ve kişiye özel bir hediye herkesin hoşuna gider.

Ayrıca Atölye Bal Kabağının kişiye özel kesme tahtaları ve planlayıcıları da var.








NOT DOT BOOK

Bu da bir çeşit hatırlatıcı, bullet journal diye de geçiyor. Kendim uzun uzun anlatacağım başka zaman ama liste listte çok güzel özetlemişler ne işe yaradığını :)


Bu da hem popüler bir seçenek hem de zaman yönetimi ve daha organize bir yaşam konusunda (kişi yazmayı da seviyorsa) hakikaten işine yarayacak ve seveceği seçeneklerden biri olacaktır.


Şuradan satın alabilirsiniz.











KUTU BAHANE

Kutu gerçekten bahane. İçinden kitap çıkıyor, kahve çıkıyor, tütsü çıkıyor...

İnternet sitelerinden abone olabiliyorsunuz ya da abonelik hediye et bölümü de var. 

2 farklı seçenek sunuyor maxi paketten bir de cilt bakım ürünü çıkıyor. 





HOBİ KUTU

Sadece adıyla sınırlı kalmayan çeşit çeşit dekorasyon, kırtasiye, takı, oyuncak seçenekleri sunuyor.

Aşağıdaki led peri ışığına bayılmıştım ama maalesef bu şu an stokta yokmuş. 

Ledli panoları da çok güzel. 
SESLENEN KİTAP
En sona son zamanlarda duyduğum en iyi hizmeti bıraktım. 

Geçenlerde instastoryde de paylaşmıştım. Kitap okumak gerçekten son dönemlerde zor bir hal almaya başladı. Bence kitap okumakla aynı şey değil ama yollarda kitap okuyamayan ya da buna zamanı olmayan, zamanının çoğunu trafikte geçirenleri düşünülerek yapılmış bir çalışma kesinlikler. 


Birileri kitabı okumuş size de dinlemek kalmış. Kitap okumayı seven ama yukarıda saydığım ve aklıma gelmeyen nedenlerden ötürü kitap okuyamayan bir tanıdığınız var ise bence alabileceğiniz en iyi hediye son zamanlarda dilinden düşürmediği o kitabı seslenenkitap tan alıp hediye etmek. 





21 Aralık 2017

Bebek Bekleyen ya da Lohusa Ebeveynlere İyi Gelecek 10 Kitap











Bir çocuğun bakımını üstlendiğiniz zaman maceralarla dolu bir kapı açıyor aslında hayat bize. Düşe kalka, sora yanıla, hata yapa yapa öğreniyor insan anneliği ve babalığı. İşte bu süreçte bana iyi gelen 6 kitabı ve okumaktan keyif aldığım 4 yazarın henüz okuyamadığım kitaplarının bir listesini derledim. 

Belki bu sürecin daha çok başındayken size de iyi gelir. Belki yeni yıl arifesi birileri size hediye alır ya da belki siz kendinize hediye edersiniz kim bilir.

Umarım benim okuduğum kadar keyif alarak okursunuz.






Annelik Her Zaman Toz Pembe Değil - Elif Doğan




Lohusalığımda okuduğum " Biz de aynı yollardan geçtik ama sizin gibi zorlanmadık" cümlesinin aksine, çok naif, çok iyileştirici bir dille kadınların aynı yollardan geçtiğini ve bir şekilde sağ kalmayı başardığını Elif Doğan'ın kalemiyle ve yaşanmışlıklarıyla tatlandırdığı kitap.

Eğer blogcuannenin blogunu benim gibi uzuuuunnn zamandır takip ediyorsanız zaten yazıların bir çoğu oradan tanıdık gelecektir. Ama eğer yeni anne olduysanız ve blogcuanne ve diğerleri hakkında henüz fikir sahibi değilseniz bu kitap iyi bir referans noktası :)

Blogcuannenin ilk zamanlarda yazdığı yazıların en iyileri ve biraz daha fazlası bu kitapta var.


Mahallenin En Mutlu Bebeği - Harvey Karp



Kolik bebek ne, Bebekler neden ağlar, İlk 3 ay neye ihtiyaç duyar, Ne yaparsak sakinleşir hepsi bu kitapta. Okudum birebir uyguladım ve daha önce de uykuyla ilgili yazılarımda paylaştım. Doğumdan hemen önce ya da doğum sonrası bebeğin uyuduğu ilk 2 haftada okunursa hayat kurtarabilir. 

Defne kolik bir bebekti. Koliğin bir ilacı yok. "40 gün de sürebiliiiiiğğrrr, 3 ay daaaa, 1 yaşında da gıcıbılır..." diye tamamladığını hatırlıyorum cümlesini. 

1 yıl tam 1 yıl sebepsiz yere ağlayan bir bebek.  

Düşünemiyordum bile bir yerden atsam kendimi daha iyiydi neyseki Harvey Karp'ın kitabı tam bu sırada geldi. Önerileri işe yaradı asıl en başta söylemem gerekeni söylememişim :)


Bebeğinize Fransız Kalın - Pamela Druckerman

Bebeğinize Fransız Kalın!
Görsel İnternetten Alıntıdır



İngilizcesini okuduğum, bebek bakımıyla ilgili beni Fransız bebekleri neden Amerikalı bebekler gibi kendini oradan oraya atmaz, alışveriş merkezlerinde çığlık çığlığa ağlamaz, tatil köylerinde Amerikalı bebekler en sağlıksız şekilde beslenirken onlar nasıl tabaklarına dengeli besinler koyar cümleleriyle "AAA Ne kadar da Türk çocuklarına benziyor?" diyerek aldığım ve ben Fransız tarzı ebeveynlik yapacağım diye kendi kendime havalara girdiğim, hakikaten bir çok konuda işime yarayan öneriler içeren kitap.

Unutmamamız gereken tek şey kitaplar sihirli değnek büyü sözcükleri falan vermiyor maalesef. Kendimize uyabilecek yöntemleri yine de biz belirlemeliyiz.




Çocuklu Hayatın İlkeleri - Demet Ilıkkan



Basit dili nokta atış önerileriyle Çocuklu hayatın en başında belki de daha düşünürken alınıp okunması gereken kitaplardan. 

Hatta sadece bebek bekleyen anne ve babaya değil, bu kısımları annemlere de okutmam lazım diye altını çize çize okuduğum kitap. Listenin en başına da alsam olurdu ama ilk 3 kitap lohusalığıma yetiştiği için manevi değeri bende çok yüksek. 



Korkma! İyi Bir Annesin - Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal




Şu an okuyorum. Keşke 22 ay önce yazsaydı. Hem anneliğin dönüm noktalarını tatlı talı anlatmış hem de bilimsel çalışmaları göze sokmadan eklemiş kitabına Akademisyen Anne.
İyi geliyor ama aynı zamanda bilgi veriyor annelere. Yani öz tecrübe ya da kişisel yargılar değil araştırılmış, üzerine iyi çalışılmış resmen Akademisyenliğini o videolarında gördüğünüz tatlılıkta yazı diline dönüştürmüş.



Doğumdan İtibaren Montessori - Paula Polk Lillard&Lynn Lillard Jessen





Montesorri bizim ülkemizde yataklarıyla ünlü ama aslında anneannelerimiz zamanından kalma bir çocuk yetiştirme metodu. Hani şu annelerimiz anlatır, biz çok küçükken de yemek yapardık, dikiş dikerdik falan diye. Tam olarak bu ve bunun gibi şeyler. 

O süslü yataklar çeşit çeşit oyuncaklar değil aslında, Montesorri doğum itibariyle bebeğin kendi kendine öğrenmesinin, keşfetmesinin yolunu açan bir kapı ve bu kitap bunu en sade şekliyle anlatıyor. 


----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bu noktadan sonraki kitaplar benim en kısa zamanda kütüphaneme ekleyeceğim, bu sefer kesin aldım dedikçe her niyet ettiğimde girdiğim kitapçıdan ya da internet sitelerinden elim kolum Defne'nin kitapları ile dolu çıktığım bir zamanda olduğum için erteleyip durduğum kitaplar. Bunları da aldıkça üstteki listeye taşıyacağım :)

Görselleri de bu nedenle internetten alıntı.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Emiyor mu? - Hande Birsay



Nam-ı diğer Hıhıeved. Bilmiyorsanız tamam işte bu kitap yazılanlardan anladığım kadarıyla hıhıeved 101 :) ben kendisini neredeyse ilk instagram paylaşımından beri fanatik halde takip ettiğim için şu anda öncelikli olarak diğer kitaplara yönelsem de lohusalığı yaklaşanlara bir hediye alacaksam eğer içine mutlaka bunu da ekliyorum. Ya cidden hediye aldığım birininkini bir çırpıda okuyayım bari :)

Neyse, yoksa siz hala "hıhıeved" diyemeyenlerden misiniz?


Her çocuk üstün yeteneklidir - Dr. Bahar Eriş


Her çocuk üstün yeteneklidir ile ilgili görsel sonucu
Bu kitabı henüz okumadım ama yine de buraya ekledim çünkü dilek listemde yer alıyor. Hem idefixte hem d&r da favori kitabım ama Defne'ye daha yoğun kitap aldığım için buna bir türlü sıra gelmedi bu ara.

Kitapla ilgili okuduğum yazılardan biri de şu şekildeydi:
"Bu kitap sadece çocuğu üstün yetenekli tanısı almış olanlar için değil, çocuğunun yeteneğini ya da kendi yeteneğini en üst düzeye çıkarabilmek isteyen herkes içindir. Bir çocuk çevre, deneyimler ve genlerin etkileşimi sonucunda erken yaşta yaşıtlarından çok ileride, bir diğeri aynı nedenlerle daha geride olabilir. Hangisi daha çok potansiyele sahiptir? Her ikisi de büyümeye devam ediyorken, asıl soru hangisinin daha çok potansiyele sahip olduğu değil, her ikisinin de potansiyelinin nasıl geliştirileceğidir. Üstün yetenek tanısı konsun ya da konmasın her çocuk bunu hak eder. Yapacak tek şey, birini diğerinden daha değerli ya da değersiz görmeden, bütün çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmektir."




Ben Değil Hormonlarım Yaptı - Şebnem Seçkiner


manyak anne ben değil hormonlarım yaptı ile ilgili görsel sonucu


Nam-ı Diğer Manyak Anne en sevdiğim anne profillerinden biri :)

Ben hamileyken ve araştırırken kızı Irmak ilk doğduğu zamanlarda yazdığı bir yazıya denk gelmiştim. Irmak'ı giydirmesi gerekiyor, yıkamış ama body almayı unutunca eşine seslenmiş 2. çekmeceden bana body getirir misin diye. Eşi de bir 5 dakika sonra muhtemelen o arada çocuğu hasta edeceğim korkusuyla bekleyene 50 dakika falan gibi geçen sürede bulamıyorum yanıtını almış. Dolaba gidip 2. çekmeceyi açıp bak bodyler burada dediğinde de orası 3. çekmece yanıtını almış. Benim için bu durumun özeti bir mühendisle evli olmak. Bunun başka bir açıklaması yok. Bizim de buna benzer çok anımız var Emre'yle :) 

O nedenle onların maceralarını kendimize çok yakın buluyorum, samimiyetlerine ise hiç şüphe yok. 

Kendime yılbaşı hediyesi olarak alacağım kitabı en kısa zamanda kitapla ilgili yorumlarımı da ekleyerek yazıyı editlerim merak etmeyin :)




Yavaş Ebeveynlik - Pınar Mermer


yavaş ebeveynlik ile ilgili görsel sonucu


Geçen sene yazılarımı takip edenler en çok şikayet ettiğim konunun hızla akıp giden ve yetişemediğim zaman olduğunu biliyorlar artık. Bu kitap tamamen bununla ilgili. 
Kitabın tanıtımında şu cümleler yazıyor: Hızla akıp giden hayatın sahibi sen misin? Birbirimize yabancılaştık. Aşırı kaygılıyız. Kendimizden de çocuklarımızdan da beklentilerimiz çok yüksek. Çocuklarımızın tatminsizliğinden şikâyet ediyor ne kadar yorgun ve tahammülsüz olduğumuzdan dem vuruyoruz. Peki böyle mi olmalı? Ebeveynlik daha farklı yapılamaz mı?

Pınar Mermer instagramda da nokta atış videolar ve yazılar paylaşıyor. Bu kitap da yeni yılda okuyacağım ilk kitaplardan çünkü henüz hala tam istediğim yavaşlığa ulaşamadım. Bununla ilgili iyi öneriler alacağımı umuyorum. Bunu da okur okumaz editleyip kendi fikirlerimi yazacağım. 










2-4 Yaş Hediye Seçimi (IKEA)




Bu ara sık sık kendi çocukluğuma gidip geliyorum.

Nasıl bir ebeveyn olduğumu ya da olmam gerektiğini de sorguluyorum zaman zaman. Kitaplar, yazılar okuyorum, öğrendiklerimi süzgeçten geçiriyorum, kafamın içinde harıl harıl bir çalışma var yani.

Dolayısıyla kendi ebeveynlerime ve ben büyürken yanımda olanlara yani en çok öğrendiklerime de bakıyorum.

Anneannemin zamanında Montessori yokmuş(varmış TR’ye gelmemiş) ama biz çocuk halimizle oyalanalım diye bize mendil kenarı diktirirdi (evet bildiğiniz iğne ve iple), bulaşık yıkatırdı, havuç salatalık falan da soydururdu, bardak da taşıtırdı. Resmen Sumru Diril oturup kitap yazsa Montessori’nin tahtını elinden alırmış (Bknz. Virginia Woolf - Kendine Ait Bir Oda)
Biz hep onunla birlikte mutfakta ya da bahçedeydik.
Anneannem bir yandan da dükkana yetişip eve 4 öğün yemek yapardı hem de donatılmış sofra. Hiç şikayet ettiğini hatırlamam. Aksine hep çok keyifliydi. Ya da biz mi öyle görüyorduk? Ama şimdi de soruyorum “Yorulmaz mıydın?” diye “Hayır” diyor. Yorulsa da söylemez zaten. Bizim ailenin Demir Ladysi kendisi. Çok büyük üzüntüleri vardı ama çelik gibi sağlam, üzüntüsünü dışarı yansıtmaz, en zor koşullarda bile gülümser ve hayatına devam ederdi.
Fiziksel yorgunluk kısmına gelirsem eğer dükkan dediğimde “Ne var kendi işiymiş” demeyin. Sabah 6’da açar gece 11’de eve gelirlerdi. O arada da eve 4 kez gelip sofra kur, kaldır misafirlerle ilgilen yemek pişir, bahçeye bak, köpeği doyur sev, bahçenin kedileriyle ilgilen, torunlarla oyna.
Anneannemin enerjisi Duracellken ben öbür pilim sanırım (temsili değil).
İşte kafamın içinde bütün bu düşünceler gidip gelirken bir yandan da Defne’ye kendi çocukluğumdaki güzel anıların toplandığı bir hayat sunmanın hayalini kuruyorum.

2018’e birkaç gün kala çocukluk ve yeni yıl bir araya gelince esas konumuz tabii ki yılbaşı hediyeleri olsun istedim.

Defne için evrene mesajlar verip duruyorum, bari bu mesajları yazılı hale getireyim de çam ağacının altında form ve boyut olarak kendine yer bulabileceklerden siz de faydalanın istedim.

Yeniyıl hediyeleri denince de ilk aklıma IKEA’nın bıdıklara uygun olan minyatür ev eşyaları ve mobilyaları ve oyuncakları gelince bari bu liste IKEA Dilek Listesi olsun dedim (IKEA Wish List) J

IKEA gerçekten bizim evin her şeyi. (Dikkat! Bu bir reklam değil)

Belki sizde yanlışlıkla paylaş butonuna basarak evrene mesaj gönderirsiniz.

Hani dilekler arasında şu da olsaydı iyi olurdu dediğiniz bir şey varsa yazın onu da ekleyeyim J

Sevgiler,

MUTFAK SETİ




 
IKEA’nın bu serisine bayılıyorum hem Montessori felsefesine uygun hem çocukların keyifle oynayabilecekleri oynarken de keşfedebilecekleri bir alan sağlıyor. Kendi içimde de çocukluğumdan kalma bir oyuncak aşkı olabilir ama söz konusu olan ben değilim Defne burada(!)
Bunların plastik olanlarından almıştık, şu oyuncakları aşırı derecede makul fiyata satan zincir marketlerin birinden, henüz kurmadım. Biraz daha elindeki oyuncakların tadını çıkarsın onları biraz daha eskitsin diye bekliyorum. Evren bizim için IKEA’nın bu mutfaklarından birini getirecekse gerçekten “Ay evde vardı neden zahmet ettiniz” demeyiz herhalde 


ÖĞRENME KULESİ




Bunu daha ben hamile bile değilken ve Pinterestte IKEA Hackers neler yapmış diye bakınırken görüp çok beğenmiştim.
Hatta geçen gün aynı fotoğrafı kafasikarisikbiranne de hesabında paylaşınca bunda da kesiştik diye düşündüm J
Anneannem biz küçükken (ben 6 kardeşim 3 yaşında falan-bu durumda muhtemelen ben hatırlamasam da ben de 4 yaşlarındayken başladım) bir tane kırmızı taburesi vardı, onu koyardı altımıza bulaşık yıkatırdı bize.
O kırmızı taburenin günümüz güvenlik önlemleri alınmış haliyle karşımıza çıkması gibi bu merdiven.
Birlikte yemek yapabilir, güvenli bir şekilde tırmanmasına ve yüksekteki şeylere ulaşmasını sağlayabilirsiniz, ya da banyoda dişini fırçalamak ya da ellerini yıkamak için kullanabilir.
Tabi yukarıya sakladığınız bir takım şeyleri de daha yukarıya taşımanız gerekecek bunu da unutmamak gerekiyor.

2 yaşındaki çocuklara ne hediye alınır diye düşünenler için iyi bir seçenek.

MİNYATÜR TABAKLAR VE BARDAKLAR



Kendi tabağını alsa, kendi meyvesini içine koysa, kendi bardağını doldursa içse biz de bundan 10 sene sonra mutfak toplarken “annneeeğğğğğğ su getiiiiirrr” dediğini duyma ihtimalimizi azaltsak sonra ona “getir denmez getirir misin diyeceksin” ve hatta “ kalk kendin al” demek zorunda kalmasak.
Çok güzel oldurdu değil mi?
Peki, sevgili 12 kişilik yemek takımlarımız bozulmasın diye sürekli dokunma, elleme, kırarsın, ay düştü, ha düşecek derken biz, nasıl olacakta onun içindeki “ben de yapacağım” hissini öldürmeden ergenliğe taşıyabiliriz ki?
İşte bu bıdıkların minnak pofidik ellerine uygun olan tabak ve bardaklar bunun için hayatımıza girebilir.
Tek kötü özellikleri açıklamalarında bulaşık makinesine girebilir ibaresi yok. Bu bir risk eğer önce ben alırsam yıkanabiliyor mu söylerim size J

Eğer bulaşık makinesi garanti olsun kırılma riskini de en aza indirelim derseniz bir de KALAS serisi var. Onu da dileyebilirsiniz evrenden J







MİNYATÜR TENCERE, SERVİS, PİŞİRME SETİ




Şimdi kendi tabaklarını hazırlıyorlarsa ve merdivenimiz ya da taburemizde hazırsa bence yemek yaparken de bizimle birlikte çalışabilirler. Ne dersiniz belki kendi brokolisini kendi haşlarsa (tabii ki biz de onun yanındayken ve kendini yakmadan) yeme kısmı daha kolay olabilir.
Biz bu hızla 6 yaşına geldiğinde kendi yemeğini kendi yapabilir kahvaltıyı hazırlayabilir hale getiririz belki (ben evin kahvaltısını hazırlıyordum çok da yüksek beklentim yok aslında). Sonra gelsin haftasonları öğlene kadar uyku. Şaka şaka ben de bu endişe seviyesi varken çıt dese zıplar ondan önce mutfağa koşarım. Ama olsun hayali bile güzel, çayı ben demlerim o yumurtayı çırpsın peyniri kessin babası da sofrayı kurar tamam işte bitti gitti.
Bir taraftandan anneliğin en tatlı, en pembe zamanları. Kış vakti çocuklarla eve kapanacaksak eğer evde bir takım sağlıklı etkinlikler ve mide bayramları, gelsin kaloriler kilolar, kekler, kurabiyeler.
Ay kalori kilo demeseydim iyiydi.
Bakın sonra uyarmadı demeyin o fotoğraflardaki gibi olmayacak. Pırıl pırıl mutfakta tek çocuğunuzun burnunun ucuna sürdüğünüz un damlası gibi bir reklam hayaliniz varsa unutun onu. Muhtemelen ilk birkaç denemede bir sitcom bir komedi filmi ya da bir korku filmini andıracak. Neticede mutfaktan sadece gözleriniz beyaz olmadan çıkabilirsiniz. Ya da o pasta mutalak bir kere tepesi taklak yere düşecek. Belki 2 yaş civarı yapacaksanız bu işi çocuğunuz çaresizce kırdığınız yumurtayı birleştirmeniz gerektiğini iddia edip kendini yerden yere de atacak ama olsun yıllar sonra geriye dönüp baktığınızda aklınızda sadece birlikte çok tatlı zamanlar geçirdiğinizi hatırlayacaksınız. Çünkü beyin dediğiniz şey kendini kötü olayların etkilerini azaltarak koruyor

3 yaş ve 4 yaş çocuklarına ne hediye alınır diye düşünüyorsanız mükemmel bir seçenek. Artık mutfağa girebilir kendi kahvaltılarını hazırlayabilir, belki haftasonları yemek ve salata yaparken bize yardım bile edebilirler.

YAZI TAHTASI


Bu tahta Defne’nin geçen seneki doğum gününde de dilek listemde vardı. İyi ki gerçek olmuş J
Bir tarafı kara tahta bir tarafı beyaz tahta ortasındaki ince tahtaya da kağıt rulo takılıyor. Evladiyelik ürün resmen.
Biz bunu şu anda mutfakta tutuyoruz. O gidip yine de yanındaki duvarı boyamayı tercih ediyor ama olsun bu tahtada da boya yaptığı ya da altına taktığımız rulo kağıdı çekip karaladığı zamanlarda oldu. Emre gidip dağları, taşları boyayabileceğini söylemeseydi bence gayet iyi idare ediyorduk.
Neyse ileride yaş büyüdükçe pictionary ya da tabu oyunlarının vazgeçilmezi, adam asmaca alanı, ders çalışmalarında yardımcı olacağını da umuyorum

1 yaş üzeri her çocuğa uygun hediye arıyorsanız her yaşa uygun. Çocuk 30 yaşındaysa bile uygun olur kendi adıma söyleyebilirim :)

HALI





Ben halı sevmiyorum ama eğer sevseydim ve eve alacak olsaydım kesin bu ikisinden birini alırdım.
Umarım mecbur kalmam halı kullanmaya.
Bunu sadece bu yazıyı okurken belki evrene böyle bir dilek göndermek istiyorsunuz da tam olarak nerede vardır, nedir, nasıldır diye merak ediyorsunuzdur diye ekledim.


 BIDIKLARA SALLANAN SANDALYE





Acaba bunda oturup sakin sakin kitap okuyan var mıdır? Kesin vardır da bizim evdeki küçük tazmanya canavarında böyle bir mod henüz bulunamadı. Hareket etmeyi çok sevdiği ve dengesiz olduğunda da korktuğu için de bence biz bu koltuk hayalini de başka bir seneye erteleyebiliriz.


JİMNASTİK MİNDERİ





Bu işte tam Defne için ihtiyacım olan şeylerden biri bütün gün sabahtan akşama kadar burada zıplasın takla atsın hoplasın falan arada da belki çocuk yogasına başlar birlikte de yoga yaparız hayaliyle ben de yanına ilişirim belki. Rengi biraz fazla yeşil ama olsun leke göstermez en azından J

Çocuklar 18 ay itibriyle aşırı hareketleniyorlar ve bu yaş ilerledikçe daha artan bir hızla devam ediyor. 2 yaş çocuğa ve üstüne alabileceğiniz bu minderle çocuklar evde gönül rahatlığıyla takla ve parendeler atabilir ya da belki birlikte yoga yapabilirsiniz.

 ÇADIRLAR






Bu da geçen seneki doğumgünü listemizde vardı.
Defne ilk zamanlar bu çadırın içine girmekten korkuyordu. 18 aydan sonra yavaş yavaş daha çok ilgisini çekmeye başladı. Şimdi saç kurutma makinesi açılınca içine kaçıyor J
Bu yazı için araştırırken fark ettim diğer ikisi de şu an IKEA’da satılıyormuş.  
Gerçi bu olmasa da olur.
Mesela biz çocukken kendi çadırımızı kendimiz yapardık. Evde ne koltuk yastığı kalırdı ne çarşaf.
Çarşaflar ve koltuklar serbest kalsın istiyor olabilirsiniz ama ben çadırın bunun için garanti vereceğini hiç zannetmiyorum. Dağıtılacaksa eğer o ev çadırın üstüne çarşaf gerer çadırı hayalet yaparlar yine de dağıtırlar. Eğlencenin sınırı yok J


SALINCAAAAKKKKK





Defne bu ara bir salıncağa bir de top adama takmış durumda. Kar yağmadığı için top adam, ev değiştireceğimiz için de Salıncak fikrini öteleyip duruyorum.
Salıncağı ben kendim yapmayı düşünüyorum Defne’ye ama IKEA hiçbir detayı atlamamış gerçekten.

Yukarıdaki 2 seçenek de evin içine bir de salıncak koymayı düşünenler için ideal J
Bu kış günlerinde çocukların enerjilerini atmaları için bir şeyler lazım gerçekten evin içinde.

BONUS: KARYOLA





Ben bu tarz ihtiyaç niteliğindeki eşyaları alırken uzun süreli düşünmeye çalışıyorum.
Defne’ye karyola aldığımda Montessori’den de onun meşhur yataklarından da haberim yoktu. İyi ki de yoktu çünkü Defne zaten uykusu problemli bir bebekti ve karyola benim için gerçekten de rahatlıktı.
Ama sevgili yavaş yavaş büyüyen bebeğim artık karyolasına sığmamanın tam ucunda ve benim Defne’ye bir yatak almam ve mümkünse onun çok uzun yıllar bize eşlik etmesini istiyorum diye araştırırken de bu karyolaya denk geldim.
Bunu biz muhtemelen 1. görseldeki gibi kurup minderi aşağıya koyarız. Biraz büyüdükten sonra 2. Görseldeki gibi kullanmaya devam edebilir ya da minderi yukarıya koyar ranzanın üst katında yatacağı şekilde ayarlarız.