Tuvalet Eğitimi Gelişme - 103 Tam Bitti Derken
Şu yukarıdaki fotoğraf Defne'nin taşınma esnasında Niloya ile tanışmasını belgelemek için var. Birlikte izlediğimiz 4 animasyon hariç en uzun süre telefonla muhattap olduğu gün sanırım taşınma günüydü. Bu konuyla ilgili de bir yazı hazırlıyorum ama önceliğim tabii ki ÇİŞLER ve KAKALAR.
Tuvalet eğitiminde bir ay bitti.
Bu süre zarfında Defne baya çözdü bu olayı. Hatta taşınma esnasında "Acaba yerini yadırgar mı?" diye düşünüyorduk ki taşındıktan sonraki 2 akşam da beni uyandırıp (bakın şöyle detaylandırayım, yatağından kalkıp benim odama gelip beni uyandırıp çişini söylemesinden bahsediyorum) çişini lazımlığa yapınca dedim ki bitti bu iş.
Başardııkkk!
Ama çok erken sevinmişim.
Bir gün kreşe gitti Defne'nin ayağında ayakkabısı yok çorabı başka birinden üstü değişmiş ama bir tuhaf.
O gün 28'i oluyor galiba taşınmanın 4. günü, bütün gün hep kaçırmış ki kreşte neredeyse ilk haftadan beri hiç böyle bir şey yaşamıyordu.
O gece akşam 3 kez yatağını ıslattı. Gecenin bir yarısı kalk üstünü değiştir yatağa da geçmiş çarşafları da değiştir falan filan...
Ertesi gün yine aynı şekilde. Ve hafta sonu yine aynı. Gün içinde lazımlığa da yapıyor gözümün içine baka baka altına da...
4. Günü kaçırmaya başlamanın, anlamsız bir şey dün bir ara evde söyleniyordum "Kızım, evladım, yavrum, çocuuuğuuumm niye böyle yapıyorsun öğrendin halbuki bak lazımlık şurada yap işte. Ne pantolon kaldı ne çorap "vaziyetindeydim. Zor dostum zor gece kaç kez kalktığımı sayamadım. Dün gece öksürdü diye uyandım altını ıslatmış fosur fosur uyuyor. Uyandırmaya çalıştım yok olacak gibi değil hadi uyandırmadan üstünü değiştirdim falan.
İş yerinde bir şekilde günü atlatıyorum Defne ile de bir şekilde başa çıkıyorum ama genelde bu uykusuzluk ve yorgunluklar Emre ile olan iletişimimize baya ağır darbe olarak geliyor.
Hakkını yiyemem uyandırdığım zaman Defne'nin altını da değiştiriyor, tuvalete de götürüyor, yatağını da temizliyor ama o arada ben şöyleyim; " Ben uyanayım diye onun uykusu bölünüyor mu? Hayır! Ben bir şeyi bulamadığım zaman ona sesleniyor muyum? Hayır! Neden ya neden ben de onlar içeride bu işi yaparken derin uykuya geçmek istiyorum"
diye isyanlardayım.
Kadın olmanın görünmez yükü, bir şekilde işte evdeki eşyalarının yerini yurdunu bilen ve danışılan insan olmak zor ki şu anda ben bile bilmiyorum çünkü ben değil annem yerleştirdi.
İşte bunu düşününce daha da beter oluyorum, çünkü bu annelik işinden hiç kurtuluşun yok. Bak kadın anane olmuş hala dün arayıp "Anne servis kaşığı tabaklarını bulamıyorum, nerede?" diye ona soruyorum.
Emekli olamıyorsun ya, o evin kadını olduğunda yıkanacak çamaşırlar, biten pirinç, asılacak çerçevelerin yeri, odaların düzenleri, hatta bu konuda yardımcı olan birileri varsa onları yönlendirmek bile kafanın içinde yer kaplıyor.
Bunun yanı sıra aranacak arkadaşlar, kutlanacak doğumgünleri, gidilecek düğünler, düğünlere giderken giyilecek kıyafet var mı yok mu onu bile düşünmek evin annesinin görev listesinde var.
Evet evet çok yorgunum, 1 yıl içinde 2 kez taşınmak tam tuvalet eğitimini tamamlayamadan evin ve düzenin değişmesi, giderek kabaran bir yapılacaklar listesi beni biraz yordu bu ara.
Zaten Dün gece 6 Nisan itibariyle Defne'nin gece altını ıslatıp uyanamadığı ve benim de fark etmediğim 3. gece falan olunca bu çile çekilmez çocuğa da yazık.
Bu arada işaret gibi bir kaç gün önce kurtarıcım babycenter ın bu konuyla ilgili yazısı düştü mailboxıma.
Diyor ki gündüz tuvalet eğitimini tamamen bitirmeden gece başlamayın.
Bir de yine diyor ki 3 gün kuralı, başladınız ve 3 gün çocuk sürekli kaçırdı kapat konuyu 1-2 ay sonra tekrar dene.
Bunları da okuduktan sonra ve alıştırma küloduyla da sırılsıklam olunca çaresiz beze geri döndüm. Ama ona "Bu gece külodun, gece çişin gelince bana söyle tuvalete gidelim tatlım" dedim. Ve gerçekten gece saat 4 gibi seslendi anne çiş diye kalktık tuvalete gittik. Ama bezi nasıl dolmuş anlatamam yani takmasaydık bezi yine çocuk sırılsıklam olacaktı.
Dün gece bu sayede fazladan biraz daha uyumuş olduk. Bakalım bugün kreşte nasıldı? Biraz bekleyeceğim, bezi kuru uyanmaya başladığında yine bezi çıkartacağım.
Hem ev değiştir hem sürekli uyumadan yaşa hepimizin cılkı çıktı ki ben taşınacağımı bilseydim tuvalet eğitimi işini ertelerdim.
İşin komik tarafı yazdığım kadar zorlanmıyorum yaşarken :)
Yani en azından dışarıdan gören biri bu kız da ne kadar yorgun gözüküyor demiyor ama içim biraz şiş...
Belki de yazarak rahatladığım için günlük hayatı bir şekilde kotardığım içindir.
Bu arada Denizli'de neden 1 yıl içinde 2 kez taşındık taşınırken uzmanlaştığım püf noktaları, nakliye şirketi araken dikkat edilmesi gerekenler falan diye de bir yazı yazacağım en kısa zamanda.
Sizden gelen de 2 konu var biri Defne'nin dil gelişimi biri de Bebek ve Köpek konusu bu ikisine de başlamıştım zamanında ama bitirememiştim onları da en kısa zamanda düzenleyip paylaşacağım.
Merak ettiğiniz bir şeyler varsa yazın onlara da bakayım.
10 gündür çiş kokan günlere geri dönmüştük ama genel olarak aslında bu konuyu yine de kapatmaya çok yakın olduğumuzu düşünüyorum hala.
Sevgiler,
Kadın olmanın görünmez yükü, bir şekilde işte evdeki eşyalarının yerini yurdunu bilen ve danışılan insan olmak zor ki şu anda ben bile bilmiyorum çünkü ben değil annem yerleştirdi.
İşte bunu düşününce daha da beter oluyorum, çünkü bu annelik işinden hiç kurtuluşun yok. Bak kadın anane olmuş hala dün arayıp "Anne servis kaşığı tabaklarını bulamıyorum, nerede?" diye ona soruyorum.
Emekli olamıyorsun ya, o evin kadını olduğunda yıkanacak çamaşırlar, biten pirinç, asılacak çerçevelerin yeri, odaların düzenleri, hatta bu konuda yardımcı olan birileri varsa onları yönlendirmek bile kafanın içinde yer kaplıyor.
Bunun yanı sıra aranacak arkadaşlar, kutlanacak doğumgünleri, gidilecek düğünler, düğünlere giderken giyilecek kıyafet var mı yok mu onu bile düşünmek evin annesinin görev listesinde var.
Evet evet çok yorgunum, 1 yıl içinde 2 kez taşınmak tam tuvalet eğitimini tamamlayamadan evin ve düzenin değişmesi, giderek kabaran bir yapılacaklar listesi beni biraz yordu bu ara.
Zaten Dün gece 6 Nisan itibariyle Defne'nin gece altını ıslatıp uyanamadığı ve benim de fark etmediğim 3. gece falan olunca bu çile çekilmez çocuğa da yazık.
Bu arada işaret gibi bir kaç gün önce kurtarıcım babycenter ın bu konuyla ilgili yazısı düştü mailboxıma.
Diyor ki gündüz tuvalet eğitimini tamamen bitirmeden gece başlamayın.
Bir de yine diyor ki 3 gün kuralı, başladınız ve 3 gün çocuk sürekli kaçırdı kapat konuyu 1-2 ay sonra tekrar dene.
Bunları da okuduktan sonra ve alıştırma küloduyla da sırılsıklam olunca çaresiz beze geri döndüm. Ama ona "Bu gece külodun, gece çişin gelince bana söyle tuvalete gidelim tatlım" dedim. Ve gerçekten gece saat 4 gibi seslendi anne çiş diye kalktık tuvalete gittik. Ama bezi nasıl dolmuş anlatamam yani takmasaydık bezi yine çocuk sırılsıklam olacaktı.
Dün gece bu sayede fazladan biraz daha uyumuş olduk. Bakalım bugün kreşte nasıldı? Biraz bekleyeceğim, bezi kuru uyanmaya başladığında yine bezi çıkartacağım.
Hem ev değiştir hem sürekli uyumadan yaşa hepimizin cılkı çıktı ki ben taşınacağımı bilseydim tuvalet eğitimi işini ertelerdim.
İşin komik tarafı yazdığım kadar zorlanmıyorum yaşarken :)
Yani en azından dışarıdan gören biri bu kız da ne kadar yorgun gözüküyor demiyor ama içim biraz şiş...
Belki de yazarak rahatladığım için günlük hayatı bir şekilde kotardığım içindir.
Bu arada Denizli'de neden 1 yıl içinde 2 kez taşındık taşınırken uzmanlaştığım püf noktaları, nakliye şirketi araken dikkat edilmesi gerekenler falan diye de bir yazı yazacağım en kısa zamanda.
Sizden gelen de 2 konu var biri Defne'nin dil gelişimi biri de Bebek ve Köpek konusu bu ikisine de başlamıştım zamanında ama bitirememiştim onları da en kısa zamanda düzenleyip paylaşacağım.
Merak ettiğiniz bir şeyler varsa yazın onlara da bakayım.
10 gündür çiş kokan günlere geri dönmüştük ama genel olarak aslında bu konuyu yine de kapatmaya çok yakın olduğumuzu düşünüyorum hala.
Sevgiler,
Yorumlar
Yorum Gönder