Gönderdiğim mesajlar evrene ulaşmış!
Kaç sorun insanın hayatını altını üstüne getirir...
Hayatını değiştirmek için kaç işaret gerekir insana???
Hayatımın çok farklı bir dönemindeyim
Güvendiğim, inandığım şeyleri tek tek sorguladım
Sanki hayat bana bir ayna tuttu ve ben gördüğüm birçok şeyden mutlu olmadım
Ve değişmeye, değiştirmeye karar verdim
Ne öğrenmiştim bu zamana kadar iyi okullardan mezun olmak gerektiğini
Başarılı bir öğrenci olmak gerektiğini
Dil bilmek gerektiğini
Iyi saygın bir iş bulmak gerektiğini
Dürüst, saygılı, kendine güvenen, doğru bildiğini savunan, gerektiğinde insanları ikna etmek için çabalayan, ahlaklı...
Bakıyorum imrendiğim kadın karakterlere Merida, Erin Brokovich, Mulan
Tabii ki yarısından fazlası çizgi film karakteri ne bekliyordunuz :)
Hepsi hayatının büyük bir çoğunluğunda haksızlık adı verilen şeyle savaşıyorlar
Ve kazanıyorlar(!)
Peki ya kazanırken kaybettikleri?
KIRILGANLIKKırılganlıklarını kaybediyorlar
Daha cesur daha güçlü oluyorlar ama bir çoğu bu sürede insanların iyi yaratıldığına dair inançlarını kaybediyorlar
DÜRÜSTLÜK
Beyaz yalanın iyi bir şey olduğunu öğreniyoruz burada
Dürüstlüklerini kaybediyorlar
Çünkü olmak istedikleri insanı dünya kabul etmeye hazır değildir
BİR YERE YA DA BİRİNE AİT OLMA
Aitlik hislerini kaybediyorlar
Çünkü farklı olmak anlaşılamamayı sürekli kendini farklı hissetmeyi uzaydan düşmüşlük hissini de beraber getiriyor
GÜVENLİK
Güvende olma duygusu da bunlarla birlikte gidiyor işte
İnsan güvenlik bölgesinde olduğu zaman hayatını sorgulamaz ya da değiştirmek istemez
Güvenli bölgede kalmak çok kolaydır aslında bildiğin hayatı sorgulamadan kabullenmek ve yaşamak
Değişimi kabul etmek zordur çünkü
Şu an işte
Ben de kendi güvenlik duvarlarımı yıktım
Bana senelerce öğretilen; iyi bir şirket, yan hakları iyi, "deli misin sen işini bırakıyorsun mis gibi hayat bak emin misin" cümlelerinin hepsine hı hı dedim
Böyle zamanlarda Selçuk Erdem'in hep aynı karikatürü geliyor aklıma...
Hep ben evrene mesaj gönderiyordum
Evren mesajlarımı almıyor diye üzülüyordum
Meğerse başıma gelen her olumsuz durum aslında bana evrenin cevap verme şekliymiş
Kazadan 10 gün önce ekip arkadaşım, kazanın olduğu hafta sonu izninin başladığını söyledi
O 10 gün boyunca sürekli ağladım ama öyle hüngür hüngür değil
Tatlı tatlı "Türkan Hağğnııımmm gitmeyiiinnn noluy noluy noluy"
"Ben de kaçıyorum o zaman. Kalsın işler banane"
"Peki Türkan Hanım gidin! Gözünüz arkada kalmasın... Öyle böyle atlatırım ucunda ÖLÜM yok nasıl olsa"
"En iyisi bişey olsun, bir hafta HASTANEDE YATAYIM"
Oldu... Tam 2 hafta hastanedeydim ki bunun 1 haftası kardeşimin hayati tehlikesi oldugunu bilerek ve günde sadece 5 dakika görebildiğim yoğun bakım kapısındaydı
Kaza olduğunda aklımda kalan tek cümle buydu
Ben ne diledim
Nasıl diledim
İnsan başına böyle bir şey geldiğinde ve en en kıymetlilerinden biri ölüme bu kadar yaklaştığında dilediği her şey tokat olup yüzüne çarpıyormuş
Türkan Hanım beni aradığında ona söylediğim tek şey bu oldu
"İnsan ne dilediğine gerçekten dikkat etmeliymiş"
Gerçek olduğunda seni çivi gibi yerine çakabiliyor çünkü dilediklerinÇok uzun süredir kendim için, kendime döndüğüm dönüşümümden, aileme iyi gelmek, kızıma ve eşime, kardeşime, anneme iyi gelmek için çıkıyorum...
Full time çalışan kadın, part time anne ve hobi olarak ailemle ilgileniyorumdan
Full time anne, part time ailemle ilgileniyorum ve hobi olarak gerçek hobilerime dönmek üzere kurumsal hayatıma ara veriyorum
Ben bir hayatımın altı, üstünden daha iyi mi bakmak için tüm hayatımı alt üst ediyorum
Bir bakayım size de tavsiye edip etmediğimi söyleyeceğim :)
Şimdilik durum şöyle